Feneryolu Mah. Bağdat Cad. No:137/7 Kat:2 Kadıköy İstanbul

ÇOCUK ve ERGEN TERAPİSİ

Çocuk ve ergen terapisi, çocuklar ve gençlerin zihinsel sağlığını ve duygusal iyiliklerini desteklemek amacıyla kullanılan bir terapi türüdür. Bu terapi türü, çocukların veya gençlerin yaşadığı duygusal zorluklar, davranışsal sorunlar, sosyal ilişkilerde güçlükler, aile sorunları, okul problemleri ve diğer psikolojik zorluklarla başa çıkmalarına yardımcı olur.

Çocuk ve ergen terapisi, çocuklar ve gençler için özel olarak tasarlanmış terapi tekniklerini ve yaklaşımlarını kullanır. Bu terapi türü, oyun terapisi, floortime, sanat terapisi, bilişsel davranışçı terapi, aile terapisi gibi çeşitli yöntemleri içerebilir.


OYUN TERAPİSİ

Çocukların dil gelişimi renklenip olgunlaşana kadar dünyayı anlamlandırma ve kendilerini ifade etme yeri oyun ve oyuncaklar üzerinden gerçekleşir. Evlerinde kurdukları dünya dışında dahil oldukları temas anlarında çocuklar için tanıdıklık, güvende ve ilişkide olmak için gereklidir. Oyun terapisi çocuğun kendiliğini ifade edici oyuncaklarla bezenmiş tanıdık bir ortam sunarak oyun terapisi alanında eğitim almış uzman psikologlarca gerçekleştirilir. Oyun terapisinde her oyuncağın bir anlamı vardır ve çocuğun oyuncaklarla, oyun alanıyla ve terapistle kurduğu ilişkilerin ifade ettiği veriler o sırada odayı paylaşan uzman psikolog tarafından yorumlanır. Kurulan bu yeni ilişki ailenin varsa bilgi eksikliklerini tamamlanması ve çocukla kurdukları ilişkilerine yeni bir boyut katılması için yararlı olacaktır.

Oyun Terapisi kimlere uygulanır?

3- 12 yaş arası çocuklarda her türlü uyumsuzluk ve zorlu yaşam olayları sonrası, yas süreci, travma sonrası stres bozukluğu, duygu durum zorlukları, dikkat eksikliği ve hiperaktivite, saldırganlık, kardeş kıskançlığı, içe kapanıklık, kaygı, depresyon, travma, davranış bozuklukları, tek ebeveynlik, öfke patlamaları, tırnak yeme, dışkı kaçırma, alt ıslatma, evlat edinme, bağlanma sorunları, özgüven problemleri vb. sorunların çözümünde oyun terapisi uygulanabilir. “Kuşlar Uçar Çocuklar Oyun Oynar “G. Landret – Oyun terapisti

ÇOCUK VE ERGENLERDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI TERAPİ (BDT)

Çocuk ve ergenler için kullanılan Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) uygulaması, çocuk/ergen ve ebeveyne belirli becerileri ve baş etme yollarını öğretmeyi amaçlayan kısa süreli (genellikle sekiz ila on iki seans arası) yapılandırılmış bir terapi yöntemidir. Bilişsel Davranışçı Terapi, düşünce, duygu, davranış ve bu üç bileşen arasındaki ilişkiye; düşüncelerin duygu ve davranışları nasıl etkileyip yönlendirdiğine odaklanan bir terapi yaklaşımıdır. Depresyon, kaygı bozuklukları, davranış problemleri, fobiler, obsesif kompulsif bozukluk, travma sonrası stres bozukluğu gibi durumlarda sıkça kullanılan ve etkililiği ispatlanmış, kanıta dayalı bir terapi protokolüdür.

Çocuk ve Ergenlerde Bilişsel Davranışçı Terapi Uygulamaları:

Yaşanılan zorluk alanı göz önünde bulundurularak, davranım problemleri (öfke kontrol sorunu, uyum bozucu yıkıcı tarzda davranışlar), duygusal güçlükler (depresyon, kaygı gibi), fobiler, akran zorbalığı, obsesif kompulsif bozukluk ya da travmaya bağlı durumlarda kullanılan farklı yöntemler mevcuttur. Temelde olay ve düşünce arasında bağ kurup bu düşüncelerin duygu ve davranışları nasıl etkilediği ve birbirinden nasıl etkilendiği çocukla paylaşılarak sorun çözme yöntemleri çocuğa öğretilir.

Duygusal güçlüğü olan çocuklardaki uygulamalarda duyguların isimlendirilmesi, olay ve o sırada akıldan geçen düşüncelerle ilişkilendirilmesi amaçlanır. Çocuk o duyguyu, o duygunun bedenindeki etkilerini, düşünce ve davranışlarına nasıl yansıdığını keşfeder. Düşüncelerin işlevsel şekilde değişimi, daha farklı nasıl düşünebileceği çocuğa öğretilir. Ev ödevleriyle (düşünce kaydı, davranışsal ödevler gibi) seanslarda kurulan bağların pekiştirilmesi amaçlanır. Çocuğun yaşına göre uyarlanmış nefes ve gevşeme egzersizleri, baş etme kartları kullanılabilir. Oyunlar aracılığıyla çocuğun rahatlaması sağlanır. Burada amaç problem çözme becerilerini geliştirmektir. Bu süre zarfında terapist, ebeveyn ve okul süreciyle de iş birliği içinde çalışır.

Psikoterapi süreci sonlanmış olsa bile çocuğun benzer durumlarla karşılaştığında baş edebilmesi için uygulayabileceği beceriler Bilişsel Davranışçı Terapi protokolü sayesinde çocuğa büyük ölçüde kazandırılmış olur.


FLOORTİME

Gelişim geriliği tespit edilmiş çocuklarda özellikle iletişim ve sosyal becerileri geliştirmek, dil kazanımını ve kullanımını desteklemek için kullanılan güncel yaklaşımlardan biridir. Çocuğun ilgisi takip edilerek ortak dikkat kurulmaya çalışılır ve bu ortak dikkat pencereleri terapi boyunca genişletilmek için çabalanır. Mekanik bir öğrenme yerine içe dönmüş çocuğun dışarıya ilgisini artırarak doğal bir öğrenme ortamı sağlanır. Bütün bunlar ortak dikkatle kurulan bağ sayesinde gerçekleşir. Çocuk terapist gibi sesler çıkarmaya, onu izleyip takip etmeye, onu taklit etmeye başlar. Onunla daha çok şey paylaşmak için çabalar.

Kendi önündeki duyusal ve duygusal engelleri aşmak için içsel bir motivasyon hisseder. İlerleyen evrelerde de çocuğun benlik duygusunu besleyip onun yeni deneyimler kazanması ve fikirler üretmesi için cesaret kazandırılır. İlerleyen evrelerde de soyut düşünme becerilerinin kazandırılması ile süreç sonlandırılır. Böylelikle çocuk tıpkı bizlerin çocukluğumuzda bize nasıl eşleme, taklit gibi beceriler tek tek öğretilmediyse, meslek ya da nesne kartları ile kelime hazinemiz geliştirilmediyse onlar da bunu yapma konusundaki önlerindeki engeli aşarlar.

Floortime Terapi Kimlere Uygulanır?

Gelişimsel olarak zorluk yaşayan, içe dönük yapıda olan ve sosyallik problemleri yaşayan, iletişim ve dil problemi yaşayan, otizm spektrum bozukluğu, down sendromu, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu gibi gelişimsel farklılığı olan ya da gelişimsel kapasitesi desteklenmek istenen her çocuk için uygulanabilir.

Floortime Terapisini Kimler Uygular?

DIR Floortime Terapisini ilgili alanlarda lisans mezunu olduktan sonra; sadece DIR Floortime eğitimini tamamlayıp, ICDL tarafından uygulayıcı olarak sertifikalandırılmış uzmanlar tarafından uygulanır.


ERGEN DANIŞMANLIĞI

Genç ergen danışmanlığı, gençlerin gelişimsel ve duygusal ihtiyaçlarını karşılamak ve süreçleri boyunca karşılaştıkları zorluklarla başa çıkmalarına yardımcı olmak için sunulan bir hizmettir. Ergenlik dönemi, fiziksel, duygusal ve zihinsel açıdan büyük değişikliklerle dolu bir dönemdir ve bu dönemde gençler birçok farklı sorunla karşılaşabilirler.

Ergen danışmanlığı, gençlerin potansiyellerini keşfetmelerine, olumlu davranışları pekiştirmelerine ve zorluklarla başa çıkmalarına yardımcı olur. Ayrıca, ailelerle iş birliği yaparak aile içi iletişimi güçlendirebilir ve aile dinamiklerinde olumlu değişiklikler sağlayabilir. Bu tür danışmanlık hizmeti, ergenlik dönemindeki gençlerin sağlıklı bir şekilde gelişmelerine ve olgunlaşmalarına destek olur.

Genç Ergen danışmanlığının temel hedefleri şunlardır;
• Duygusal Destek: Gençler, ergenlik döneminde karmaşık duygusal deneyimler yaşarlar. Danışmanlık, gençlere bu duygusal zorluklarla başa çıkmaları için destek sağlayabilir.
• Kimlik Gelişimi: Ergenlik döneminde, gençler kimliklerini araştırır ve tanımlarlar. Danışmanlık, gençlerin kendilerini keşfetmelerine ve kimliklerini oluşturmalarına yardımcı olabilir.
• Aile İlişkileri: Gençlerle aileleri arasındaki ilişkiler, ergenlik döneminde sıklıkla karmaşıklaşabilir. Danışmanlık, gençlerin aileleriyle iletişim kurmalarını ve sağlıklı sınırlar belirlemelerini destekleyebilir.
• Akademik ve Kariyer Destek: Ergenlik döneminde, gençler akademik başarı, meslek seçimi ve kariyer hedefleri konusunda baskı altında olabilirler. Danışmanlık, gençlerin eğitim ve kariyer planlarını yapmalarına ve hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olabilir.
• Sosyal Beceriler: Ergenlik döneminde, sosyal becerilerin geliştirilmesi önemlidir. Danışmanlık, gençlerin arkadaşlık ilişkileri, sosyal etkileşimler ve çatışma çözme becerileri konusunda destek sağlayabilir.


ÇOCUKLARDA SINAV KAYGISI

Çocuklarda sınav kaygısı, sınav veya testlere ilişkin yoğun endişe, stres veya korku olarak tanımlanabilir. Sınav kaygısı, çocukların performanslarını olumsuz yönde etkileyebilir ve okul başarısını etkileyebilir. Bu durum, sınavlara hazırlanma sürecinde ve sınav sırasında ortaya çıkabilir. İşte çocuklarda sınav kaygısı ile ilgili bazı belirtiler ve başa çıkma yöntemleri:

Belirtiler:
• Uykusuzluk veya uyku bozuklukları
• Mide ağrısı, baş ağrısı veya diğer fiziksel şikayetler
• Sinirlilik veya huzursuzluk
• Yoğun endişe veya korku
• Konsantrasyon güçlüğü
• Unutkanlık
• Mükemmeliyetçilik ve aşırı stres

Sınav kaygısı, her çocukta farklı şekillerde ortaya çıkabilir ve her çocuğun ihtiyaçları farklı olabilir. Önemli olan, çocuğun kaygı düzeyini anlamak ve ona uygun destek ve kaynakları sağlamaktır.